Türkiye’de Trafik: Kırmızı Işık mı? O da Ne?
Trafik kurallarının Türkiye’deki sürücüler için bir “tavsiye” niteliğinde olduğu su götürmez bir gerçek. Özellikle büyük şehirlerde, kırmızı ışıkta durmanın adeta bir “ayrıntı” olarak görülmesi, gündelik hayatımızın vazgeçilmezlerinden biri haline geldi. Birçok sürücü, kırmızı ışık yanınca durmanın değil, o ışıkta daha da hızlanmanın bir fırsat olduğunu düşünür. Hele ki arkadan gelen korna sesleri de eklenince, adrenalin seviyeleri tavan yapar.
Kırmızı ışıkta durmak, aslında sadece sürücüler için değil, yayalar için de bir şaka gibi. Zira yaya geçidinden geçerken, karşıdan gelen arabanın hızını “süper güçlerle” tahmin etmeye çalışmak tam bir strateji oyununa dönüşür. “Acaba geçsem mi, yoksa o hızla bana mı çarpacak?” sorusu, her gün yaya geçitlerinde karşılaşılan mini dramaların bir parçasıdır.
Sürücülerin Görüşü: “O Işık Bana Engel Olamaz!”
Trafik ışıklarının esasında bir öneri olduğuna inanan sürücüler, her kırmızı ışıkta içten içe “Ben buradan geçerim!” diye düşünür. Bir otobüs şoförü, kırmızı ışıkta durduğunda neden arkasındaki araçlardan korna yağmuruna tutulduğunu anlamaya çalışırken, bir diğer sürücü kırmızı ışığın yanmasıyla birlikte hızını artırır ve bir kahraman edasıyla kavşağı geçer.
Kırmızı ışıkta geçme cesaretine sahip sürücüler, genellikle trafikte üst düzey bir “öncelik hakkı” olduğunu savunurlar. Yani eğer ışıkta durduğunuz için kornaya maruz kalıyorsanız, bir nevi trafikte yavaş kaldığınız için cezalandırıldığınızı bilmelisiniz. Özellikle büyük şehirlerde, kırmızı ışıkta duran sürücüler, adeta bir “yol engelleyici” gibi görülür.
Yayaların Dünyası: “Hadi Bakalım, Şimdi Karşıya Geçebilirim!”
Yayaların kırmızı ışıkta karşıya geçmesi de büyük bir maceradır. İstanbul gibi büyük şehirlerde, yaya geçidini kullanmak demek, bir tür zeka ve hız testi anlamına gelir. Yaya, bir gözünü arabaların hızına, diğer gözünü trafik ışığına diker ve “şimdi mi geçsem, yoksa biraz daha mı beklesem?” sorusuyla içsel bir savaş verir.
Bir arkadaşım, karşıya geçerken ışığın yeşile dönmesini beklediğini ve bu sırada arabaların hızlandığını anlatmıştı. Yeşil ışık yandığında ise arabalara yol vermesi gerektiğini fark etmiş ve “Sanki onlar geçmesi gerekenmiş gibi” diye gülümsemişti. İşte Türkiye’deki trafik kurallarının bir diğer komik yanı: Herkesin aynı anda geçmeye çalışması!
Sonuç: Kırmızı Işıkta Ne Yapmalı?
Türkiye’de trafik kuralları ve kırmızı ışıklar, hayatın bir parçası olmaktan çok, günlük hayatın eğlenceli bir anekdot kaynağıdır. Kırmızı ışıkta durmaya çalışmak mı? Bu, biraz cesaret ve sabır gerektirir. Sürücülerin ve yayaların bu ışıklara yaklaşımındaki mizah dolu yönleri göz önüne alırsak, Türkiye’de trafik kaosu, gündelik yaşamın eğlenceli ve ilginç bir parçası olarak kalmaya devam edecek.
Share this content: